Genel

Saraybosna-Gazze: Savaş ve Hikaye

Bosna ve Gazze’de yaşanan savaşa dair tanıklıkların anlatıldığı “Saraybosna-Gazze: Savaş ve Hikaye” programı Rami Kütüphanesi’nde gerçekleştirildi.

Programın moderatörlüğünü üstlenen araştırmacı-yazar Numan Aytaç, Saraybosna ve Gazze’nin benzer bir kaderi paylaştıklarını belirterek, “Bugün trajedisi birbirine çok benzeyen, hikayeleri hem derin hem hüzünlü iki şehri konuşacağız. Gazze’de büyük bir savaş var ve orada asıl yıkılan insanların hikayeleridir. Savaş muhabirliği bu anlamda çok önemlidir çünkü savaş muhabirliğiyle edebi anlatının kesişen bir yönü var. Tarih çoğu zaman bunlardan yalnızca birisini kaydediyor ama hafıza ise aslında bu ikisini birleştirerek ele alıyor.” dedi.

Mısırlı savaş muhabiri ve belgesel yapımcısı Esad Taha “savaş”la, 11 yaşında, 1967’deki İsrail’in “Süveyş işgali”yle tanıştığını dile getirdi.

Savaş sırasında büyük sıkıntılar yaşadığını belirten Taha, “Daha sonra ülke içinde göçler başladı. Biz de ailemizle birlikte Mısır’ın içlerine göç ettik. Bir gazeteci olarak savaşla 1992 yılında Bosna’da tanıştım ve tanıklık ettim. Doğrusu bir gazeteci olarak savaş hakkında o zaman hiçbir bilgim yoktu. Fakat o savaşın tamamını gördüm ve hikaye anlatmaya ilgim de burada ortaya çıktı.” ifadelerini kullandı.

“Holokost’u herkesin bilmesi sürekli anlatılan ve tekrarlanan hikayelerle mümkün olmuştur”

Esad Taha, hikaye anlatmanın gücünü Bosna’da anladığını vurgulayarak, “Çalıştığım kurum benden savaşı ‘dökümanter’ olarak ele alan raporlar hazırlamamı istiyordu. Ben bunun tersine sokakta, kimsenin görmediği hikayeleri anlatmayı daha uygun gördüm. Kurumum bunu önce hoş karşılamadı. Fakat daha sonra hazırladığım iki dakikalık hikayelerin o raporlardan daha etkili olduğu görüldü. Hikayenin ne demek olduğunu onlar da anlamışlardı.” şeklinde konuştu.

Hikayelere dair duyarlılığın dünyanın herhangi bir yerinde de benzer şekilde olduğunun altını çizen Taha, şöyle konuştu:

“Holokost’u herkesin bilmesi sürekli anlatılan ve tekrarlanan hikayelerle mümkün olmuştur. Bizim yapmamız gereken de olan biteni hikayeleştirerek anlatmaktır. Komünizm döneminde Sovyet Rusya’da insanlar çocuklarına yerin altında gizlice Kur’an öğrettiler. Komünizm çökünce mescitlerin dolması bu gizlice öğretilen Kur’an’la mümkün olmuştu. Şu anda Filistin için elimizden hiçbir şey gelmiyorsa bile, yapmamız gereken her şeyi hikayeleştirmek ve bir sonraki nesle aktarmaktır.”

“Bizim hayalle değil kaybettiğimiz gerçekleri hatırlamaya ihtiyacımız var”

Yazar Halil İbrahim İzgi, Bosna’da yaşanan savaşın o dönemki insanların kimliğinin şekillenmesinde önemli bir etkisinin olduğunu vurguladı.

Gazze savaşı ortaya çıkınca, “Ne yapabilirim?” diye kendi kendisine sorduğunu belirten İzgi, “Bosna’da Gazi Hüsrev Bey Camisi’nin avlusunda bir Filistin bayağının dalgalandığını gördüm. O anda Filistin’le Bosna arasında bir bağ olup olmadığına dair içimde bir merak uyandı. Daha sonra kıyıda köşede kalmış bir hikayeye rastladım. Bu, Filistin’e göç eden Bosnalıların hikayesiydi.” ifadelerini kullandı.

İzgi, konuyla ilgili tarihi kaynakların sınırlı olduğunu dile getirerek, “Ben de bu eksikten dolayı kurgusal bir metin yazmaya karar verdim ve ‘Cüda’ romanım böylece ortaya çıktı. Daha sonra ise giderek daha fazla bir şekilde Filistin’e göç eden Bosnalıların hikayesinin içine girmeye başladım. Yaşanan hadiselerin ilk defa olmadığını, katliamların ve göçe tabi tutulmaların tekrarlanan olaylar olduğunu gördüm. Farklı coğrafyalardaki hikayelerin nasıl benzeştiğini ve tekrarlandığına yakından şahitlik ettim.” diye konuştu.

Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl’in “inanırsanız hayal değildir” sözünü hatırlatan İzgi, şunları kaydetti:

“Herzl’in sözü aslında hepimiz için geçerli. Hikayelerimize sahip çıkabilirsek, Bosna’nın Filistin’le, İstanbul’un Şam’la olan bağlarını tekrar tesis edebiliriz. Unutmayalım ki dünyanın başına bela olan Siyonizm bir hikaye anlatısıyla başladı. Theodor Herzl’in yazdığı ‘Yahudi Devleti’ hayali bir kitaptı. Bizim hayalle değil kaybettiğimiz gerçekleri hatırlamaya ihtiyacımız var. İnanıyorum ki her birimiz elimizde bulunan gerçek parçacıklarını bir araya getirebilirsek dünyaya barış getirecek bir tabloya ulaşacağız???????. Bu yüzden hikaye anlatmak, farklı yollarla hepimizin üzerine düşen bir görevdir.”???????

Haber Kaynak : SONDAKIKA.COM

“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu